Minerallerden : SELENYUM
Selenyum esansiyel bir mineral olup vücudumuz tarafından üretilemez. Bu nedenle besin yoluyla alınması gerekir. Selenyumun antioksidan özellik gösterdiği, E vitamini ile birlikte çalıştığında serbest radikallerin yol açtığı oksidatif stresi azalttığı ve bu sayede çeşitli kanserleri önleyebildiğine dair çeşitli çalışmalar vardır. Bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı bir mineraldir. Selenyum eksikliğine genelde E vitamini eksikliği de eşlik eder. Özellikle vücudumuzun ana antioksidanı olan glutatyonun oluşturulmasında gereklidir. Astım semptomlarının azaltılmasına yardımcı olur. Tiroid hormon metabolizmasında rol oynar. İstiridye gibi kabuklu deniz ürünlerinde, avokado, tereyağı ve tam buğday ürünlerinde bolca bulunur. Vücudun ihtiyaç duyduğu selenyumdan yoksun kalmaması için, her gün gıda yoluyla selenyum alınması zorunludur. T.C. Tarım,Gıda ve Hayvancılık Bakanlığına göre yetişkinler için selenyum minerali günlük referans alım değeri 55 µg olarak belirlenmiştir.
Selenyum emilimi onikiparmak bağırsağında gerçekleştiği için sindirim bozuklukları bu mineralin eksikliğine neden olabilir. Selenyum eksikliğinde erkeklerde ve kadınlarda kısırlık, kas güçsüzlüğü, yorgunluk, zihinsel sis, saç kaybı ve zayıf bağışıklık sistemi görülebilir. Selenyumun en çok depo edildiği organlardan birisi olan karaciğerde hepatit ve siroza neden olabilir. (1)
Fazlalığında selenyum zehirlenmesi meydana gelir. Selenyum zehirlenesinde ağızda sarımsak kokusu duyulur, baş dönmesi, mide bulantısı, kusma, titreme, kas ağrısı, yüz kızarması, tırnak ve saç yapısında değişiklikler gözlenir. Ruh hali değişimleri, karaciğer ve kalp işlevlerinde bozukluk, cilde temas sonrasında kabarmalar da selenyum zehirlenmelerinin belirtilerindendir. Selenyumun organizmada aşırı miktarlarda bulunması, yukarıda sayılanların dışında büyük olasılıkla kötü huylu tümörlerin gelişmesine de zemin hazırlayabilir. Bu nedenle sigaranın bileşiminde bulunan selenyumun da kansere yol açtığı düşünülmektedir. (2)
Yorumlar
Yorum Gönder