Mikrobesinler ve Takviyeler

   MİKROBESİNLER :

Vitaminler ve Mineraller

  Vücudumuzdaki fonksiyonların sürdürülebilmesi için aldığımız besinler temel olarak mikro besinler ve makro besinler olmak üzere ikiye ayrılır.

  Temel besin maddelerimiz olan proteinler, karbonhidratlar ve yağlar, makro besinler olarak adlandırılır. Proteinler hücrelerin ve dokuların temel yapı taşlarını oluştururken, karbonhidratlar ise ana enerji kaynağı olarak görev yaparlar.

    Vitamin ve mineraller ise mikro besinler olarak adlandırılır ve makro besinlerin görevlerini yapabilmeleri için gereklidirler. Enzim yapılarında kofaktör ve koenzim olarak işlev görebilirler, hücre içi ve dışı sıvı ve elektrolit dengesinde önemli rol oynarlar; hücre büyümesi ve onarımı, kanda oksijen taşınması gibi metabolik olaylarda rol alırlar.

    İnsan vücudunda üretilemeyen minerallerin ve bazı vitaminlerin dışarıdan doğal besin kaynakları ile alınması gerekir. Yeterli miktarda alınamadığı takdirde dışarıdan takviye olarak hekim kontrolünde, uygun dozda ve belirlenen süre ile alınması gerekir. Hekim kontrolü dışında kullanılan takviyeler birçok hastalığa davetiye çıkarmaktadır. Ayrıca Sağlık Bakanlığımızın internet sitelerinde satılan takviye vitamin ve minerallerin %99'unun sahte olduğu yönünde net açıklamaları var. Bu nedenle takviye ürünler mutlaka hekim kontrolünde, eczanelerden alınmalı; Sağlık Bakanlığının kullanımına onay verdiği ürünler tercih edilmelidir.(1)

    Vitaminler organik maddelerdir ve bir kısmı vücutta sentezlenebilirken bazılarının dışarıdan alınması gerekir. Suda çözünenler ve yağda çözünenler olmak üzere 2 çeşit vitamin bulunmaktadır. Suda çözünen vitaminler, vücut için gerekli olan miktar tüketildikten sonra boşaltım sistemi kanalıyla vücuttan atılır. B ve C vitamini suda çözünen vitaminlerdir. Bu nedenle, bu tür vitaminlerin düzenli olarak alınması gerekmektedir. Yağda çözünen vitaminler ise, vücutta daha kolay depolanabilmektedir. A,D,E ve K vitaminleri yağda çözünen vitaminlerdir. Bu nedenle, suda çözünen vitaminlerin yağda çözünen vitaminlere göre daha sık tüketilmesi gerekmektedir.(2)

    Mineraller ise doğada yaygın olarak görülen inorganik maddelerdir ve vücutta sentezlenemediğinden mutlaka dışarıdan doğal besin kaynakları ya da takviyelerle alınması gerekir. Vücudunuzun % 4 gibi çok küçük bir kısmını oluşturmalarına rağmen vücut yapısının oluşmasında yardımcıdırlar. Kemik, diş, kas, kan ve diğer dokularda da mineraller bulunur. 

    Her ne kadar dengeli ve yeterli beslenme ile vücudun vitamin ve mineral ihtiyacı karşılanabilirse de gebelik, emzirme dönemlerinde, menopoz sonrası dönemde, yaşlılarda, ve diğer bazı fizyolojik durumlarda, hatta günlük rutin beslenme alışkanlıkları ile bu ihtiyacı tam anlamıyla karşılamak çok da mümkün olamadığından, çoğu zaman ilave vitamin ve mineral desteğine ihtiyaç duyulabilir.(3)